Harran nerede? Harran ilçesinin nüfusu ve yüzölçümü nedir? Harran hangi ilçeye bağlı?
Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından, ŞanlıurfaDeprem birçok yerde hissedildi. Şanlıurfa Türkiye’nin Harran ilçesi merak edildi. Peki Harran nerede? Harran ilçesinin nüfusu ve yüzölçümü nedir? Harran hangi ilçeye bağlı? Detaylar burada…
HARRAN NEREDE?
Harran, Şanlıurfa ilinin bir ilçesidir.
Nüfus: 92.549
Alan: 704 km² (271 mi²)
HARRAN İLÇESİNİN NÜFUSU NE KADAR?
Şanlıurfa’nın Harran ilçesinin nüfusu 92.549’dur.
HARRAN HANGİSİ İLE BAĞLANTILI?
Harran, Türkiye’de Şanlıurfa ilinin bir ilçesidir. Suriye’nin ucuna yakın bir kasabadır. Şanlıurfa’ya 44 kilometre uzaklıktadır.
Dünyanın ilk bilim merkezlerinden biridir (Atina, Mardin, Şanlıurfa gibi). Dünyada kurulan ilk üniversite buradadır. Şanlıurfa’daki Harran Üniversitesi de adını bu ilçeden almıştır.
Kuzey Mezopotamya’nın eski yerleşim yerlerinden biridir. İlçe halkının tamamına yakını Arap kökenli Türk vatandaşıdır. Dünyanın en eski yerleşik şehirlerinden biridir.
Harran 1946 yılına kadar “nahiye” statüsünde iken, o yıl “nahiye merkezi” haline getirilerek Akçakale ilçesine bağlanmıştır. 1987 yılında 3392 sayılı Kanunla yeniden ilçe olmuştur.
tarih
Kentin adının ilk kez geçtiği buluntular M.Ö. 2250’den kalma Ebla’da bulunan çivi yazılı tabletlerdir. Bu tabletlerde şehrin adı “Ha-ra-an”dır. Kültepe ve Mari’de bulunan ve MÖ 2. binyılın başlarına tarihlenen çivi yazılı tabletlerde şehrin adı “Har-ra-na” veya “Ha-ra-na” olarak geçmektedir. Kentin adı Sümerce ve Akadca’da “seyahat” veya “kervan” anlamına gelen “haran-u” kelimesinden gelmektedir. Bazı kaynaklar, kelimenin “kesişen yollar” veya “şiddetli sıcaklık” anlamına geldiğini öne sürüyor. Akdeniz’in ortasındaki konumu ve Dicle Nehri çevresindeki ovalar nedeniyle kent bir ticaret merkezi özelliği kazanmıştır. Şehir, ay tanrıçasına adanmıştır. Harran hemen hemen tüm satın alımlarda İncil’deki Haran ile ilişkilendirilir. Nuh kavmi sayılan, Kuran’da adı geçen ve Kitap Ehli’nden sayılan Sabiîlerin vatanı kabul edilir. 11. yüzyıldaki Şii ayaklanması sırasında Sabiiler, kıtlık ve isyanda mabetlerini kaybederek yeryüzünden silindiler ve yerlerine Arap Numayri kabilesi yerleşti.
İbni Teymiyye ve Battani gibi alim ve bilim adamlarının yetiştiği Harran, Haçlı Seferleri sırasında büyük tahribata uğramış, ancak Zengi ve Eyyubi dönemlerinde eski günlerine kavuşmuştur. Selçuklu Türkleri ve Osmanlılar tarafından yönetilmiştir. Bugün Harran’a yerleşen Arap aşiretleri, Osmanlıların 18. yüzyılda buraya getirip yerleştirdiği Arap aşiretlerine dayanmaktadır. Kelam Arap geleneği ve kültürü hala etkisini gösterirken, 3 bin yıllık Mezopotamya koni şeklindeki ev kültürü, çağdaş tarzdaki evlerin karşısında yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. 11. yüzyılda oldukça geniş yeşil ve verimli bir Mezopotamya kenti iken zamanla çöle dönüşmüş ancak son zamanlarda Güneydoğu Anadolu Projesi sayesinde Mezopotamya’nın eski verimli günlerine dönmeye başlamış ve adeta bir çöl haline gelmeye başlamıştır. yine bereketli ve yeşil bir coğrafya. Harran Ovası bilinçsiz avcı sulama güzergâhı nedeniyle tuzlanma sorunu ile karşı karşıyadır. 2011 yılında drenaj sistemi kurularak tuzlanmanın önüne geçilmesine rağmen yöre halkı bilinçsiz tarım faaliyetlerine devam etmektedir.
